Hellen Keller'in ismini duymuşmuydunuz hiç? Bebekken geçirdiği bir hastalık sonucu kör, sağır ve dilsiz kalan, ama herşeye rağmen bir pedagog olmayı başarmış, o muhteşem kadın. Sadece tenin duyumları ile algılanan ve yaşanan bir hayat. Bazen kendimi buna çok yakın bir varoluşta hissediyorum. Ve şu an içinde yaşadığımız bu dünyada, bu şekilde yaşamak, her gün daha da zor ve acı verici geliyor bana. Her insanın ağır basan bir duyusu var. Kimisi daha görsel, kimisi daha işitsel, kimisi de benim gibi daha dokunsal. Hiçbiri bir diğerinden daha üstün ve özel değil. Peki ne demek dünyayı dokunsal ağırlıklı algılamak ve yaşamak? Bir ortama girdiğinde, o ortamdaki görünen ya da görünmeyen herşeyi ilk önce bedeninde hissetmek demek. Titreşimleri, akımları, mekanın ayak tabanlarının aracılığı ile bedenine dokunuşunu, ve hatta diğer canlıların duygularını ve düşüncelerini bedeninde hissetmek demek. Diğer insanları mimiklerinden, hareketlerinden, duruşlarından algılamak demek. Onlarla iletişime...
Yorumlar
Şu ortadaki kara böcüğü nerden buldun ? Keyiften papileri açmış.. masaj masaj durumunda.
Babannemle benimde bir tane vardı bunlardan. Kadife idi ismi.
Bir de fransızcada hem kusursuz insan olmaz hem de siyah kedi yoktur anlamına gelen bir atasözü diyorki;
Tamamen siyah kedi yoktur.
Evet ararsan o siyah tüylerin arasında bir kaç tane beyaz oluyor..
Papi, papi
Kara böcüğü ben bulmadım o beni buldu:) Nereye gitsem zaten hep beni bulurlar:) Kara kedişlere ayrı bir tutkum var eskilerden cadılık zamanlarından olsa gerek:)
Sessizliğime sabrettiğin için teşekkürler. Az kaldı geri döneceğim...