Değişim...
İnsanın dönemleri var. Ağaç gibi. Her bir deneyim, yeni bir dal, yeni bir sürgün.
Her sürgünün bir yaprağa, her yaprağın sonbahar ve kışa yenik düşüşü var.
Yazmak da benim için öyle. Dönem dönem, sürgünlerinin arttığı, sonraysa yaprakların dalından uçup giderken, etrafı sessizliğe bıraktığı zamanlar var. Konuşmak zamanı ve susmak zamanı. Ne zaman geri dönüp eski yazdıklarıma baksam, gördüğüm en belirgin şey değişim. Bazen bu yazıları ben mi yazmışım dedirten bir şaşkınlık, bazen de şu andan geçmişe bakmanın beni gülümsettiği bir sevencenlik...
Yaşam, bu şaşkınlıkların ve sevecenliklerin gelgitinde bizi kendi şarkısıyla büyütürken, şunu görmemi sağladı bugün: Yaşam asla iki yokluk (ölüm ve doğum) arasında değildir.
Yaşamak bu ikisinin sonsuz devinimidir...
Yorumlar
Bugün, dün gibi bakmıyoruz hayata..
Herşey değişmeye mahkum zamanla..