Kayıtlar

Ocak, 2012 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Mola

Kendi limitlerimi öğrendiğim bir haftanın sonuna yaklaşırken, hem bedenim hem ruhum, bana dur artık dedi. Mola vermek lazım. Herşeyi çok fazla üstlenmeye gerek yok. İşteki saçmasapanlığa cevap vermeye gerek yok. Hergün, her saniye üzerine yıkılan gereksiz işler silsilesine dur deme vakti, yoksa çökecek mekanizma. Bunun üzerine bu sabah iş yerimi arayıp bugün işe gelemeyeceğimi, yorgun olduğumu bildirdim. Bana yardımcı olmaya hazır bir iş arkadaşıma bugünki işleri onun devralmasını rica ettim. Ve şimdi çok mutlu ve huzurlu bir şekilde, iyileşmenin tadını çıkarıyorum. İnsanın kendi ritmine geri dönmesi çok önemli. Gündelik hayatın içindeki kapitalist ritim insanın yaşam enerjisine saygı duymuyor. Bu durumda kendi enerjimize kendimiz sahip çıkmak zorundayız. Ben de bunu yapıyorum bugün. Kendi ritmimde, özlediğim evimde, sakin bir gün geçirmeye karar verdim. Koydum Earl Grey çayımı, açtım sevdiğim müzikleri, kulak veriyorum ruhumun sesine. Evde de iş yok değil tabi. Ama onları zevkle yap...

Teşekkürler 2011!

Resim
Her yılın bir hediyesi vardır. Görmek isteyene. Benim için, 2011'in en büyük hediyesi yoga ile tanışmak oldu. Ve kendimi hiç tahmin etmediğim bir yolda buldum. Çoğumuz gibi belki de:) Yine de sorgusuzca, sualsızca, takip ediyorum çıktığım yolu. Beni nereye götüreceğini düşünmeden. Sadece kedice bir merakla. İniş çıkışlarında, dalgarında, herşeyin bittiği noktalarda, bir de bakmışım, yeni bir patika çıkıveriyor önüme. Hani ormanda yürürken yolun sonu uçurummuş gibi gelir ya bazen, oysa bir de bakmışsınız, sadece bir dönemece gelmişsiniz... İşte böyle yanılsamalarla devam ediyorum yola. Her son gibi görünenin aslında yeni bir başlangıç olduğunu keşfederek, teşekkürlerimi sunuyorum 2011'e. Ve kucaklıyorum 2012'yi, yepyeni bir günle:)...