En sevdiğim yazardan...


Yılın her ayrı günü yalnızca bir tek kişiye sunulmuş bir armağandır-en mutlu olana. Öteki insanlar onun gününü kullanırlar, güneşin keyfini çıkarır ya da yağmurdan yakınırlar, ama günün asıl sahibinin kim olduğunu bilmezler hiçbir zaman; o talihli kişi ise onların bu cehaletinden büyük zevk alır, çok eğlenir. İnsan hangi günün kendisine nasip olacağını tam bilemez, hangi önemsiz ayrıntıyı ömür boyu unutmayacağını da: su kıyısındaki bir duvarın üstünde titreşen yansımış gün ışığı mı, bir çınar yaprağının döne döne yere düşüşü mü? Zaten çoğu kez, yalnızca geriye baktığında kavrar o günün kendisine ait olduğunu, takvimin yaprağını koparıp, buruşturup masanın altına attıktan, üstündeki rakamı unuttuktan çok çok sonra anlar.

Vladimir Nabokov
Bir Gün Batımının Ayrıntıları s.295

Photo: Yedi Göller 2003

Yorumlar

Adsız dedi ki…
Jolie photo, cet arbre. Je crois qu'il fait un somme, et qu'au réveil, il se relèvera, de tout sa stature, et pointera sa ramure droit sur le grand astre solaire, son copain ! Après tout, on a tous besoin d'un moment de repos, dans la journée... pour toujours mieux rêver au réveil !

baba cool^^
H. Cardoso dedi ki…
Greetings, Fulicim! :-D
Fuliyama dedi ki…
Welcome back Ugu'cum:)!

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sarı Gagalı Siyah Kuş

Fu (Japonca Rüzgar)

Metaevrene Doğru Son Sürat Giden Bir Dünyaya İtiraflar