İ(l)etgen

Sevgili dostum Fufu (Funda) ya da benim yeni değimimle Fundamental, geçen gün blogumda tembellik yaptığımı hatırlattı bana. Ya alıntı, ya da eski yazılar koyup geçiştirdiğimi söyledi. Ki haksız da sayılmaz. Düşündüm ben de, sevdiğim şeyleri paylaşmak hoşuma gidiyor başkalarıyla. Bu iyi, iyi de, kendim niye bişey yaratmıyorum, sadece aracı oluyorum diye düşündüm....Cevaben şunu diyebilirim: 1.si şu sıralar acayip yoğunum. Dersler bir yandan, yazmam gereken makale, hazırlamam gereken dosya vs vs diğer yandan.
2. Şu sıralar acayip de yorgunum. Kendime vakit ayırma zamanım geldi de geçiyor. O kadar çok aktivite içindeyim ki kalabalık beni alıp sürüklüyor.
3. sü ve en önemlisi, şu sıralar izleyici olmayı deneyimliyorum hayatta. Kendimi ortaya koymak içimden gelmiyor."Şey" (düşünce, insan, rüzgar vs) lerin aktığı bir kanal olmak daha hoşuma gidiyor. İletgenlik yani.
İşte böyle...bugün biraz olsa kendi kapımı aralamış oldum. Bloguma iltifat eden sevgili Bilişko'ya da çok teşekkür ederim ayrıca..beni anlayan ve hisseden ender insanlardan kendisi!

Yorumlar

Erdem Ferit Baskaya dedi ki…
Her seçim bence bir yaratılma sürecinin parçası. Seninle derlenen, içimize ekildiğinde bizde fiizlenen sana bir nebze mütevazılığında borçlu. Her katılan akışımızı ivmelendiriyor. Örneğin senin geceme taşımış olduğun Yann Tiersen'i takip ettim Youtube gezintimde. Akordiyonun sesinde kelimelerimi dansa kaldırdım. Senin katkınla ben de katıldım içime.
funda dedi ki…
ben anlamiyor muyum yani :P
bak ben tembellikten vb. sebeplerden kendi blogumu kapadim taa ne zaman. izleyici olmayi deniorum demissin, sanirim ben de izlenmekten yorulmustum. ben duramiyorum malesef, keske durup biraz kendime zaman taniyabilsem. ama zaman cok dar. o sonsuz olsa da benim deneyimleyebilecegim kismi oldukca kisitli.

playstationda, pcde vb. platformlardaki araba yarislarindaki gibi olsa hayat ne kadar zevksiz olurdu, yanlis yone sapinca "wrong way" yazsa.

ha bak su da onemli, kendin icin mi mutlusun, baskalari icin mi, kendin icin mi uzuluyorsun, baskalari icin mi. yani izlerken bunlari dusunmene gerek yok, hareket halindeyken de hangisini yasadigini durup dusunmek biraz zor geliyor bana. daha alakasiz neler yazabilirim diye merak ediyor insan. neyse efenim, bana kattiklarin icin tesekkur ederim

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sarı Gagalı Siyah Kuş

Fu (Japonca Rüzgar)

Karadeniz, Yente Yaylası ve diğerleri...