Kayıtlar

Ağustos, 2008 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Rainbow Connection

Why are there so many songs about rainbows and what's on the other side? Rainbows are visions, but only illusions, and rainbows have nothing to hide. So we've been told and some choose to believe it. I know they're wrong, wait and see. Someday we'll find it, the rainbow connection. The lovers, the dreamers and me. Who said that every wish would be heard and answered when wished on the morning star? Somebody thought of that and someone believed it. Look what it's done so far. What's so amazing that keeps us star gazing and what do we think we might see? Someday we'll find it, the rainbow connection. The lovers, the dreamers and me. All of us under its spell. We know that it's probably magic. Have you been half asleep and have you heard voices? I've heard them calling my name. Is this the sweet sound that called the young sailors. The voice might be one and the same. I've heard it too many times to ignore it. It's something that I'm suppose...

ev

İzmir'e dönerken eve döndüğümü hissettim ilk defa şaşırdım önce sonra kabullendim bir yıl ne çabuk geçti dedim insanın yeni bir hayata alışması, göz açıp kapayıncaya kadar geçen bir yıl sürer mi? "sürer" dedi iç sesim. "her hikaye yaşandıkça biter" dedi deneyimlerim ve iki yokluk arasındaki çizgiyi çizmeye devam etti yaşama sevincim...

...

"sus" dedikçe içime ve yaşamın tüm sıkıntılarının bizimle biteceğini bilince hiçbir şeyi dert etmeye gerek görmeyince eve dönüş yolunda yanımdan akan görüntülerin arasından sızan bir ses içime girince tutunduğumuz bu dünyayı salıverdim rüzgara kendi içimde...

İzmir Saat 3

İZMİR SAAT ÜÇ Hemen hemen bomboş sokakta az ileride iki dilenci, birisi tek bacaklı ötekinin sırtında taşınıyor durdular - geceyarısı far ışığında donup kalan bir hayvan gibi -sonra yürümeye devam ettiler ve okul bahçesindeki çocuklar gibi çabucak geçtiler caddeyi öğlen sıcağında sayısız saatler tıkırdarken uzayda. Mavi parıldayarak kaydı geçti dubaların önünden, Kara süründü ve büzüldü, taştan dışarı bakarak, beyaz bir fırtına olup esti gözlere. Nalların altında ezilince saat üç ve karanlık ışık duvarını çalınca uzandı şehir denizin kapısının ayaklarına ve parıldayarak akbabanın keskin gözlerinde. Tomas TRANSTRÖMER

Gece kitabının sayfası

GECE KİTABININ SAYFASI Karaya çıktım bir mayıs gecesi soğuk ay ışığında çimlerin ve çiçeklerin gri ama kokunun yeşil olduğu yerde. Yamaçtan yukarı doğru kaydım o renkkörü gecede sinyal gönderirken beyaz taşlar aya. Bir zaman boşluğu birkaç dakika uzunlukta elli sekiz yaş eninde. Ve arkamda kurşun gibi parlayan suyun ardında karşı kıyı vardı ve orayı ellerinde tutanlar. Gelecekleri olan ama yüzleri olmayan insanlar. Tomas TRANSTRÖMER Çeviri: Gürhan UÇKAN Tomas Tranströmer, 1950 lerde İzmir'de yaşamış İsveçli bir doktor. Beni şiirleriyle tanıştıran Dadal'a teşekkürler.

...

zaman yavaşlıyor içimde yeni bir yol başlıyor kendinden çıkıp kendine dönende sessizlik doğuyor gidilen ile varılan aynı yerde duruyor konuştukça dinlemek yürüdükçe durmak yumdukça görmek mümkün oluyor...

Meeting again...

Resim
Miaamm, a delicious lunch thanks to Ellen Ellen, Lale and Fuli Ellen, Lale and Luc Faldaşlar:) Maya Full moon waiting for its eclipse Meeting at the right time of existence, leaving traces in hearts with a feeling of remembrance... Thank you to my dearest companions in this beautiful life... Marmaris, August 2008

The joy of existing

Sun slowly diving into the sea Its light blending with the dark blue Life blending with death Growth embracing the change Love teaching to let go... Leaving behind the gratitude, and the joy of Existing... Marmaris, 13.08.2008

a kiss without port/un bes sense port

The water steals jasmines From the heart of the tanned night White laundry of salt for the high top of sadness You and me and a kiss without port/destination, as a black plait You and me and a kiss without port/destination, with any flag The crow at the end of the cave, seagulls at the dike Coal of love into the eyes, like a black plait Coal of love into the eyes and the eyes into the sadness The sadness into the sea, the sea into the blind moon And the moon as a taste of the wind, like a black plait Maria-Mercè Marçal http://bruixaddol.blogspot.com/2008/05/tu-i-jo-i-un-bes-sense-port.html

in the land of turning dervishes..

Resim
Unforgetable memories from the land of turning dervishes... Gökçedere-Yalova