bir o yana, bir bu yana

Etrafıma baktıkça, çevremdekilerin de benimle aynı deneyimleri yaşadığını görüyorum. Döngüler aynı, gelgitler aynı, acı ve sevincin doruk noktası aynı. Çocukluğumda severek bindiğim 4 kişilik salıncaklar var ya, sanki öyle bir salıncağa topluca binmiş koca dünya, bir o yana bir bu yana, bir aşağı bir yukarı sallanıp duruyor zamansızlıkta...Arada sallıncağı durdurup dinlensek de, hiç sıkılmayan çocuklar gibi, yine devam ediyoruz işte, bir o yana bir bu yana...
Bilsek de bunun sadece bir oyun(cak) olduğunu, bunu unutmak için gelmişiz belki de buraya...
Oyunlarda bebekler canlı,
Atlar hızlı
Salıncaklar sa göğe yükselen uzaylı değil mi sonuçta?
Hepimiz gibi:)

Yorumlar

tutsak dedi ki…
Aslında tüm o iniş çıkışlar bizim içimizde yaşanıyor sanırım dışarıda herşey olması gerektiği gibi evrenin kuralları dahilinde devam edip gidiyor sadece kabul etmek bile içimizdeki o iniş çıkışları biraz olsun hafifletir diye umuyorum.
Sevgilerimle
Fuliyama dedi ki…
evet, iniş çıkışları "iniş çıkış" olarak da yorumlayan bizleriz sonuçta...kabullenince insan yorum/yargı da bitiyor kendi içinde..sevgimle

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sarı Gagalı Siyah Kuş

Fu (Japonca Rüzgar)

Karadeniz, Yente Yaylası ve diğerleri...