"Bir"ey

Son günlerde Toplum ve Birey arasındaki ilişkiyi düşünmekteyim. Bitirmek üzere olduğum kitabın (Tanrılar Okulu) bir paragrafında şunlar yazıyor: "Kitle bir hayalettir; tekil ve çoğul olan her şeyden etkilenen bir mekanizmadır, inancı yoktur. Tek bildiği, her şeyi yerle bir etmektir. Bu kalabalıkların asıl rolüdür. Yalnızca bütünlük ve irade sahibi olan kişiler düşleyebilir ve imkansızı gerçek haline getirebilirler."

"Bir"ey olmak, kendi içinde "Bir" olmadan olmuyor. Ne zaman dış seslerin boyunduruna girsen, içindeki Bir, Birçok oluyor. İnsanın kendini bulması, kendi özgünlüğünü yaşaması için ilginç bir denge gerekli. Topluma karşı çıkmadan, onunla savaşmadan, (ki böyle olunca insan kendi dengesini yitiriyor) kendini yaşaması ve gerçekleştirmesi için ne yapması lazım? Kendine olan güvenini, özsaygısını ve sevgisini yitirmeden ve iradesini kullanarak, sabır ve azimle kendi yoluna gidebilmesi için, nereden başlamalı?

Cevabı zamanı gelince gelir:)

Yorumlar

sufi dedi ki…
Pi sayısının sırrına erenler biliyor BİR e yolculuğun da sırrını.Çemberin dışından içine yolculuk gibi sanki.3.1.4.1.6. herşey sondan başa döndürülüyor ve B nin altındaki noktada varoluyoruz o zaman belki sevgilerimle.
nilüfer dedi ki…
çok evcilleşme tutsaklaştırır, uygarlaşma ise toplumsallaşmayı sağlar, gereklidir ama evcilleştirmeden,ıpkı senin kedin gibi; o da sosyalize oluyor, kaptan yemek yemeyi, su içmeyi, kapıdan içeri girmemeyi öğreniyor ama vahşi ruhunu da koruyor, muckaa:)
Fuliyama dedi ki…
Sevgili Sufi ve Düş,

Doğayı gözlemlemek, en yakınındakini gözlemlemek bile bazen yetiyor...Düş'ün dediği gibi, evcilleşmeden yine de oyun evinin içindeki oyunda var olabilmek mümkün. Kedilerimiz bunları yapabiliyor mesela, izin verirsek. Bu arada artık 1 değil 2 kedimiz var:) Zümrüt'ün bir erkek arkadaşı var şimdi. Adı Gece. Simsiyah , gizemli ve dingin bir kedi. Zümrüt'e göre daha özgür ve yalnız kalmayı tercih ediyor.Zümrüt arada onu pataklasa da, oyunlar cilveler yapsa da, o hiç istifini bozmuyor, sakin ve sabırla hep aynı...biraz benle Ferit'e benzetiyorum:) İlginç, kendi yansımalarımız yine bizi buldu:)

"Var" lığınız ve "Yok"luğunuz için sonsuz teşekkürler:).....

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sarı Gagalı Siyah Kuş

Fu (Japonca Rüzgar)

Karadeniz, Yente Yaylası ve diğerleri...