Var Olmanın Gücü
Öyle bir yağmur yağdı ki dün gece, sanki gökyüzü içini kustu toprağa. Bereketi birikmiş mavilikten sonsuzluk indi aşağıya. Zümrüt ve Gece onlar için balkona kurduğumuz kulübede yarı ıslak, yarı kuru yan yana vakit geçirmek zorunda kaldılar. Belki de onlar için yeni bir yakınlık dönemi oldu bu durum. Bahçedeki bitkiler suya doydular ve sabırsızlıkla güneşi beklemeye başladılar. Ve muzip güneş bulutların arasından belirdi sabaha...Dışarıda ne oluyorsa içimizin bir yansıması gibi...bazı günler kasvetinden geçilmeyen ruhumuz, "ben"liğimiz yüzünden acı çekerken, hemen ardından içimizi sıcacık bir huzurun ve neşenin kaplaması ne kadar tanıdık....
Yağmurlu günleri çok severim. Toprağa sinen suyun kokusu, dışarda kopan fırtına ile evdeki loş sıcaklığın zıtlığı, hep hoşuma gider. Ama en çok da kitap okumayı severim penceremi çalan yaşam eşliğinde. Dün gece başladığım kitap, hem içimdeki hem dışımdaki fırtınaların bana armağanı:
Var Olmanın Gücü, Eckhart Tolle.
Benden de size armağan olması dileğiyle...
Yağmurlu günleri çok severim. Toprağa sinen suyun kokusu, dışarda kopan fırtına ile evdeki loş sıcaklığın zıtlığı, hep hoşuma gider. Ama en çok da kitap okumayı severim penceremi çalan yaşam eşliğinde. Dün gece başladığım kitap, hem içimdeki hem dışımdaki fırtınaların bana armağanı:
Var Olmanın Gücü, Eckhart Tolle.
Benden de size armağan olması dileğiyle...
Yorumlar
Beni etkileyen bir mukadderat. Acaba kaderi yoğun bir biçimde işleyen öyküler yazmaya ne dersiniz. Sizin yazılarınız ve üslubunuz ve birikiminiz buna müsaittir.
Sevgiler