Sakinliğin içinden
Mezuniyet sergileri ve notların teslim edilmesi derken, bir dönem daha bitti. Bu sabah erkenden geldiğim ofisimde sabahın ılık rüzgarı içeri girdi. Binada henüz kimse yok. Ben de yalnızlığın tadını çıkarıyorum, Armand Amar müzikleri eşliğinde. Birkaç gündür kendime daha çok vakit ayırabilmenin sevincinde, eskiden beri buraya yazdıklarıma bakıyorum. Ne çok anıyı kaydetmişim bu bloğa. Tatlı ve acıyı harmanlayıp içimdeki süzgeçten geçirip, özüme öğrettiklerini yazmışım. Ne çok insanla tanışmış ve birbirimize iz bırakmışız. Kaç kere kendimin dışındaki bir güç eşlik etmiş yazdıklarıma. Hayat beni nerelerden nerelere sürüklemiş, hiç ummadığım anlarda ve kediler hep eşlik etmiş tüm zamanlarıma...
Arada tüm blog yazarlarının durup kendi sayfalarına bakmasını öneririm. Hayrete düşebilir, geçmişte yazdığınız bir sözün bugüne etkisini görebilir, hiç değişmeyen özünüzü daha iyi farkedebilir ve önemlisi de herşeyin kendi yaratımınızdan ibaret olduğunu idrak edebilirsiniz.
Resim: Juli Cady Ryan
Yorumlar
çalisma yerimdeki zaman için, bir dönemin bittigi belli olmuyor ama "basliyor" yeni zaman : haril haril eylül'ü hazirliyoruz, yani yeni baslangiçi... Baslamadi ama neredeyse basliyacak, gibi. Mayis'dan beri, eylül'ü düsünmekteyiz ve hangi ayda oldugumu sasiriyorum !
Zamani algilamak... bir süreç, bir devrim ne zaman bitiyor ve ne zaman yenisi basliyor... Yeni yil, benim için ekimde olur çünkü dogudugum aydir. Yani tüm projelerimi, özel seyleri falan genelde o ayda bitirmek, önemlidir benim için. Kendimle hesaplasma ayidir : neyi bitirdim, neyi bitiremedim... ve neye basliyacagim -^^-
senin zaman süreçine uyacagim ama ve sona eren bir süreçten sonraki yenilige bir katkim olsun isterim : http://maliki.com diye bir web sayfa var. Yeni buldugum bir sayfa. Epey komik ve enerjik bir sayfa... Bir yenilik olur belki, sana ? :-)
ps : saçi kesilmis, fransiz kardesin :-)
kuyruğunu ne zaman kestin? lütfen bir foto yolla da meraktan çatlamayım:)
Blogunuzda bir kaç sayfaya baktım ve çok sevdim anlattıklarınızı. Ben de geri dönüp okudukça kendi blogumda yazdıklarımı, ilginç şekilde yazdıklarımın hepsini sırası geldikçe deneyimlemeye başladığımı görüyorum. Sanki evren bana "çok konuşma, hadi söylediklerini kendin yap da önce, görelim." diyor. ;-) Size de oluyor mu? Sevgiler,
Ebrulikedi
Sevgiyle...