İ(l)etgen
Sevgili dostum Fufu (Funda) ya da benim yeni değimimle Fundamental, geçen gün blogumda tembellik yaptığımı hatırlattı bana. Ya alıntı, ya da eski yazılar koyup geçiştirdiğimi söyledi. Ki haksız da sayılmaz. Düşündüm ben de, sevdiğim şeyleri paylaşmak hoşuma gidiyor başkalarıyla. Bu iyi, iyi de, kendim niye bişey yaratmıyorum, sadece aracı oluyorum diye düşündüm....Cevaben şunu diyebilirim: 1.si şu sıralar acayip yoğunum. Dersler bir yandan, yazmam gereken makale, hazırlamam gereken dosya vs vs diğer yandan. 2. Şu sıralar acayip de yorgunum. Kendime vakit ayırma zamanım geldi de geçiyor. O kadar çok aktivite içindeyim ki kalabalık beni alıp sürüklüyor. 3. sü ve en önemlisi, şu sıralar izleyici olmayı deneyimliyorum hayatta. Kendimi ortaya koymak içimden gelmiyor."Şey" (düşünce, insan, rüzgar vs) lerin aktığı bir kanal olmak daha hoşuma gidiyor. İletgenlik yani. İşte böyle...bugün biraz olsa kendi kapımı aralamış oldum. Bloguma iltifat eden sevgili Bilişko'ya da çok teşek...