Haya(l)t
Biraz yalnızlık hayal ettim. Ve tüm gün sessizdi ofisim.
Mevsimlerden yazı hayal ettim. Ve güneş renkli mandalinalarla bitti öglen yemeğim.
Bir tutam saygı, bir kaşık ilgi hayal ettim. Ve hem sözlerimin hem de gözlerimin içinde, beni dinleyen 30 huzurlu sessizlikle bitti, akşamki dersim.
Biraz beğenilme hayal ettim. Ve bir kadeh şarabın rehavetinde, gözlerimde kaybolan sıcak bir gülümseyişle gitti, bana toplantıda eşlik edenim.
Biraz sonsuzluk hayal ettim. Ve ılık bir yağmurun altında, bildiğim ama henüz deneyimlemediğim boyutların karıncalanmasında bitti, otobüsü bekleyişim.
Biraz sevmeyi ve dokunmayı hayal ettim. Ve kadife tüylü bir kedinin kafasında defalarca gezinerek gelip gitti üşüyen ellerim.
Biraz felsefi bir dokunuş hayal ettim. Ve çok etkilendiğim bir filmin beni derinlere götüren müziklerinde bitti düşüncelerim.
Bir süre durdum. Kıpırtısız. Yorumsuz. Bensiz.
Gözlerimi karanlığa gömdüm ve içimdeki ışığı yaktım...
...ve gördüm ki, Hayal ve Hayat bir di.
Yorumlar
ve burda cok yakında..
sessiz kumtaneleri..
simdi de sonbaharın kızıl yapragı eski topraklara,eski bilgilere eski dostlara gidiyor,ankaraya..
heycan var havada..
onu cagıran bir lale kalem tasarımın ugruna..
ankaraya gidiyor kızıl yaprak..
ankaralılar izmire
izmirliler ankaraya yolculuk yaparlar
ve iste boyle
hayat surup gider..
ordan oraya
kendi yoluna.