Gece 12.11 olmadan, yatağımda uykuya geçerken anlamlandıramadığım hisler ve ürpertiler sardı içimi...sanki birisi kafamı okuşuyor, düşüncelerim uyuşuyordu...her zamanki gibi korkusuz olamadım ve ışığı yakıp hislerden kurtulmaya çalıştım...sonra derin bir uyuya dalmışım..sabah uyandığımda başucu lambam hala yanıyordu...korkularımın üstüne bu sefer de gidememiştim... kendimi olanlara bu sefer de bırakamamıştım ..neden korkuyordum bu kadar...korkunun kaynağı neydi...neye güvenmiyordum..yok olmak mı rahatsız ediyordu beni? Cevap olabilecek bir alıntı karşıladı beni sabah maillerimde... We are afraid to die. To end the fear of death we must come into contact with death, not with the image which thought has created about death, but we must actually feel the state. Otherwise there is no end to fear, because the word death creates fear, and we don't even want to talk about it. Being healthy, normal, with the capacity to reason clearly, to think objectively, to observe, is it possible for u...
Yorumlar
Şu ortadaki kara böcüğü nerden buldun ? Keyiften papileri açmış.. masaj masaj durumunda.
Babannemle benimde bir tane vardı bunlardan. Kadife idi ismi.
Bir de fransızcada hem kusursuz insan olmaz hem de siyah kedi yoktur anlamına gelen bir atasözü diyorki;
Tamamen siyah kedi yoktur.
Evet ararsan o siyah tüylerin arasında bir kaç tane beyaz oluyor..
Papi, papi
Kara böcüğü ben bulmadım o beni buldu:) Nereye gitsem zaten hep beni bulurlar:) Kara kedişlere ayrı bir tutkum var eskilerden cadılık zamanlarından olsa gerek:)
Sessizliğime sabrettiğin için teşekkürler. Az kaldı geri döneceğim...