Haziran 2002, Amsterdam. Bıraktım. Yaşamla ilgili bütün soruları, tekrarların sırrını, tesadüflerin gizli düzenini, insan ilişkilerinin yaralarından akan aynı hataları, aynı beklentileri, aynı korkuları, aynı eksiklik acısını doldurma çabasını. Bırakım, ne zaman gözümün önünde canlanacağı belli olmayan geçmisin silik, gelecegin donuk hayallerini. Yine de insan ilişkilerinde hep tekrarlanan bir şey acıyla aklıma battı, akşamın bitiminde oturduğum yanlız parkta. Boş bir arayış çabasından doğan tüm ilişkilerin, nasıl da savurganca tüketildiğini, insanların içlerindeki yaraları nasıl sürekli kanatıp yeniden iyileştirmeye çalıştıklarını ve tüm bu tekrarların arasında, nasıl da önemli bir gerçeğin üstünü başarıyla örttüklerini, tüm açıklığıyla kavradım. Herkesin farklı bir geçmişi, farklı bir ruh hali, farklı beklentileri, farklı kendini ortaya koyma çabası var. Ama bu sonsuzluğa uzanan farklılıklar zincirinde ortak olan tek birşey var, o da sevgi enerjisi. Her insanın içinde o enerjiyle il...