Nasıl geçti diye sordular beni merak etmiş olanlar. Düşündüm ve bulamadım cevabını. Ne hissettiğimi anlayamadım bir türlü. Bir yandan "we found your defense satisfactory" diyen Andreas'ın sesi çınlarken kulaklarımda, öte yandan da juri boyunca gelen eleştirileri düşündüm. İki saatlik bir juri önünde yazdıklarını savunmak zorunda bırakılmamın stresi ve, soruları algılamaya ve cevaplamaya yoğunlaşmış bir beynin yorgunluğu altında, boş bakan bir yüzle çıktım juriden. Birkaç düzeltme verdikten sonra beni tebrik eden juri üyeleri, güle oynaya yanımdan geçerken, ben şaşkın ve solgun bir yüzle baktım, beni merdivenlerde bekleyen Funda'ya. Hiçbir his yoktu içimde...Ne hayal ettiğim bir sevinç, ne de kortuğum bir hüzün. İlginç dedim içimden, hiç böyle ummamıştım sonu. Finish çizgisini henüz tam aşmış değilim ama kazanacağımın kesin olduğunu yeni öğrendiğim bir koşuda, son yorgun adımları atıyorum. Düzeltmeler ve son rötüşlardan sonra, "doktor" ünvanını verecekler ba...