Öteden beri, en azından çocukluğumdan beri, bu yaşamda deneyimlediklerimin ötesinde bişeylerin olduğu hissi ile, var oldum. Hiçbir şey göründüğü gibi değildi. Hep daha derinde, daha ötede, bir şeyler vardı. O şeylere ulaşma tutkusuyla hareket ettim çoğu zaman. Görünen ve bilinenle değil, görünmeyen ve bilinmeyenle muhabbet etmek içindi, yoldaki her adımım. Görünen ve bilinen sadece birer kılıftan ibaretti. Ötesi ise, asıl olan. Kolay değildi asıl olanla karşılaşmak. Korkutucuydu çoğu zaman. Bazense, büyüleyici. Ama en zoru da, onu görsen bile, algılayamama riskini taşımandı. İşte tam da bu noktada, algılayabilmenin sırrı gizliydi. Anlayabilmenin sırrı: Değişim. Zihninin eskiye ölüp, yeniye doğması. Tutunduklarını, alıştıklarını, bildiklerini bırakıp, bilinmeyene alan açabilmesi. İşte bu yüzden, her gün, merakla ve şefkatle oturmaya gayret ediyorum. Zihnimin derinlerine. Kalbimin içine. İçimdeki ötesi ve ötekinin barındığı yere. Görünür olan, bir ipucu vermeye devam ederken bakana...
Yorumlar
ona baska bir araba carpmadan onu son yolculuguna goturecek bir cift eli beklemisti,sicak sevgi dolu eli,ve ardinda onu ruzgrali tepeye goturecek 4 yoldasi..
belki bugun izmirden uzak o uzak koya gitmemizin nedeni sadece tatli serce kusuydu..ona son yolculuguna ugurlamak..
gozlerim su anda dolu..
serce kusu anisina..
bilge
Bir araya geldik denizin sevildiğini hissedişinde. Bir araya geldik sonsuzluğu duyarcasına. Dinledik içimizi, göz göze kurduk düşlerimizi. Bir araya geldik baktık uzaklara. Gülümsemelerimizi birbirimize verdik. Bir köpeğin başını okşadık. Ana güzel bir yansıma bıraktı gök. Yine görüşürüz dedi kalbimiz. Suskunluğumuz arabamıza binerken hayranlığımıza kapıları açtı. Yol aldı dönüşümüz. Bir gece olacaktık birlikte günün birinde. Kardeşliğimize söz verdik. Güzel bir gündü diye kapandı gözlerimiz. Teşekkür ettik birbirimize. Dağıldık pencerelerimize. Kayaları denizle baş başa bıraktık. Bizi beklediklerini biliyoruz. Hayat ne güzel gecenin içinde.
Bugün küçük bir kuş ölmüştü avuçlarımızda. Onu rüzgarın şarkısına gömmüştük. Yumuşacıktı tüyleri. Ölüm onu yüreklerimize yakınlaştırmıştı. Esintinin araladığı kanatçıklarında hissettik renklerinin sıcaklığını. Uçmak miras kalmıştı yokluğuna. Sanki gök avuçlarımızdaydı. Gözlerimiz doldu yaşamın uğurlanışında. Küçücük bedeninden geçti şehirler. Başını yasladı geceme. Bir dua salıverdim sevgiyle göklere.